
İnsan denen varlık katman katman… Her kişinin içinde birçok insan yaşar… İnsan psişesindeki en aldatıcı, en karanlık, en ele avuca sığmaz varlık, doğal yokedicidir...
Kimdir bu doğal yokedici? Nedir? Ne yapar? Neyi yok eder?…
İnsan acılarının bir çoğu özensiz bir yetiştirilmeye bağlanabilirse de, psişede doğuştan gelen bir ‘doğaya karşı güç’ vardır… Bu kuvvet olumlu olanın karşısındadır… Gelişmeye, uyuma ve vahşi olana karşıdır… O içimize doğan, yıpratıcı ve öldürücü bir muhaliftir… En iyi durumlarda bile bu doğaya karşı olanın tek amacı, bütün kavşakları çıkmaz yollara dönüştürmektir… Bu yüzden onu tanımak, yakından izlemek ve denetim altında tutmak gerekir…
Bu yokedici zalim hükümdar, kadınların en ruhani, en anlamlı planlarının ortasında beliriverir… Kadını sezgisel doğasından koparır…

Genel olarak içgüdüleri sağlam olan bir kadın, hayatını büyütmek yerine küçülten bir ilişkiye ya da duruma girdiğinde bunu en derinden hisseder… Bu doğal yokediciye gem vurmak için kadınların içgüdüsel güçlerine sahip çıkmaları gerekir…
Bu içgüdüsel güçler şunlardır:
“içgörü, sezgi, sabır, inatçı sevgi, keskin bir duyarlılık, uzağı görme, net bir işitme duyusu, ölüler üstüne şarkı söyleme, sezgisel iyileştirme, kendi yaratıcı ateşlerine yönelme…”
Kendi sezgilerini dinlemek, içgüdülerine kulak vermek çok önemli… Sezgiler beyinden bağımsız değil… Hepimiz aslında bilinçdışından birbirimizle konuşuyoruz… Beynin sağ tarafıyla sezgisel olarak bu verileri topluyoruz, bir nevi enerji okuyoruz… Beynin sol tarafı ise toplanan bu verileri normalize etmeye çalışıyor…
Birşeyleri rasyonalize edip, kendi kendine telkinde bulunarak, bir kişi sana iyi görünmeye başlamışsa, bu senin sezgilerini dinlemediğin anlamına geliyor… Sezgilerin sana ‘uzak dur’ diyor ama sen Mavi Sakal masalında (Kurtlarla Koşan Kadınlar) olduğu gibi ‘sakalı da o kadar mavi değil’ diyerek rasyonalize ediyorsun birşeyleri… Sezgiler birer koruyucu melek gibi, onlara güvenmek gerek…
Kızlardan her türlü tuhaflığı, sevimsizliği görmezden gelmeleri, onları hoşa gider hale getirmeleri istenir… Nazik olmaya dönük bu ilk eğitim, kadınların sezgilerini umursamamalarına neden olur… Bu anlamda onlara bilerek doğal yokediciye boyun eğmeleri öğretilmiştir…

Birçok kadının, bir anne kurdun yokediciler konusunda yavrularına verdiği eğitim kadar bile temel eğitimleri yoktur. Anne kurt şöyle der: ‘Tehditkarsa ve senden büyükse kaç; daha zayıfsa bak ne istiyor; hastaysa yalnız bırak; dikenleri, zehri, sivri dişleri ya da keskin pençeleri varsa, geri dön ve ters yöne git; güzel kokuyor ama metal çenelerle ağzı sarılıysa, onunla birlikte yürü…” Metal çeneler burda zararsızlığı simgelemektedir…
Mavi sakal sadece dışarda değil… O içimizdeki en gölge arketip olan doğal yokedicinin dışarıda bedenlenmiş hali… Kendi içimizde halletmediğimiz konu, dış dünyada cisimleniyor… Bu doğal yokediciyi tanımak çok önemli, onun ölümcül enerjisinden korunabilmek için… Bu yüzden içsel alarm sistemlerinin, sezginin gelişmiş olması gerekmekte…
Erginleşmiş kadın, psişedeki ablaların seslerine dikkat eder, bu sesler onu tehlikeye karşı uyarır… Bu sesler kadını bilinçli davranmaya ve seçimlerinde akılcı olmaya yöneltir… Bunlar kafanın arkasında bulunup, gerçekleri fısıldayan sesleri temsil eder; bu sesler bulunmuş cennet fantazisini sona erdirdikleri için bir kadın bunlardan kaçmak isteyebilir…

Eğer biz kendimize doğru bir keşfe çıktıysak asla açılmaması gereken yere de gireceğiz, gölge taraflarımızı da farkedip yüzleşeceğiz… İçsel ve dışsal dünyaların her zaman gamsız ve tasasız yerler olmadığını öğreneceğiz… Ancak bu karanlık taraflara dalmışken, tuzaklara dikkat etmek, buralarda kaybolmamak önemli…
(Kurtlarla Koşan Kadınlar okuma notlarım…)
- Zihindeki o seslerZihinde konuşan o sesler.. bazen iğneleyen, bir türlü beğenmeyen, eleştiren, yargılayan, yok olmadı, şu da eksik kaldı.. o herşey dört dörtlük olsun isteyen, o ses yok mu..“Zihindeki o sesler” yazısının devamını oku
- Kollektif bilince ne yönde katkı sağlıyorsun?Neyi paylaştığınıza, neyi büyüttüğünüze, neye odaklandığınıza çok dikkat edin.. çünkü biz odaklandığımız şeyle, düşündüklerimizle, yaptıklarımızla aslında dünyayı değiştiriyoruz..kollektif bilincimiz nerede büyürse dünya oraya doğru evrilecek..“Kollektif bilince ne yönde katkı sağlıyorsun?” yazısının devamını oku
- Ölüm ve yasÖlüm ve yas, maskelerin düştüğü yer.. en maskesiz olunan alan.. zihinlerin devre dışı kaldığı, daha kalpten bağlantıların kurulabildiği, daha öze yakın bir alan.. birlik bilincini hatırlatan.. kısıtlı“Ölüm ve yas” yazısının devamını oku
- YOGADA MATIN ÜZERİNDE OLMAK💫Yogada matın üzerinde olmak, hayatın küçük bir özeti gibi adeta.. Kendini tanımak, zihninin nasıl çalıştığını gözlemlemek için muhteşem bir araç, aynı zamanda bedeninle bağ kurmak“YOGADA MATIN ÜZERİNDE OLMAK💫” yazısının devamını oku
- Herşey mümkün💫Ne zaman hayal kurmaktan vazgeçtik ya da vazgeçirildik? Çocukken annemin bana çok hayalperest olduğum için kızdığını net hatırlıyorum.. hayal kurmak ne gereksizdi, gerçeklerden uzaklaşmaktı.. gerçek“Herşey mümkün💫” yazısının devamını oku
Great work
BeğenLiked by 1 kişi
Thank you🌸🦋
BeğenBeğen
You are welcme.
BeğenLiked by 1 kişi