
Dün akşam aile hekimimizden bir mesaj geldi, emekliye ayrıldığını bildiren… ilk hissim hüzün oldu… çünkü ilgili, duyarlı, anlayışlı, yardımsever bir hekimdi… Sonrasında anlayış hissi geldi çünkü şu son 1 yıl tüm sağlık çalışanları için oldukça zorlu bir süreç oldu ve hala da olmaya devam ediyor…
Geçen sene eşim, covide ilk yakalananlardandı… İki hafta hastanede yattı ve günlerce ateşi düşmemişti… Sonraki iki hafta da evde izole.. İşte bu zorlu 1 aylık süreçte, aile hekimimiz gerçekten aileden biri gibi olmuş, hergün bizleri arayıp, sormuştu… Sadece görev icabı ruhsuz bir arama değildi bu… bizlere umut olmuş, desteğini hissettirmişti… hatta anneler günümü bile kutlamıştı…
İşte dün gelen o mesajla, içimde yükselen hisleri, takdir ve şükranlarımı, aynı zamanda emeklilik için güzel dileklerimi de ifade eden duygu yüklü bir mesaj attım kendisine… O an şunu farkettim, bu güzel hislerimi ifade etmem, kendi içimde, kalbimde de iyi bir alan yaratmıştı…
Şükür ve takdir etmenin enerjisi gerçekten çok yüksekti… Bir arkadaşımın yıllar önce söylediği bir söz kulaklarımda çınladı ‘yüceltirsen yücelirsin!’… ne çok etkilenmiştim bu sözden… Tam tersi de çok geçerli bence… Aşağılama, yerme, yargılama, eleştirme, bunlar bedenimizde nasıl hisler yaratıyor acaba… toksik olduğu kesin… kalbimiz genişliyor mu, yoksa daralıyor mu?
Takdir ve şükür bilincinin artması dileğiyle🧚♀️🦋