
‘Gözlerini kapat, derin nefesler al.. kendini bir tiyatro sahnesinde hayal et… nerede oturuyorsun, sahnenin perdelerini gör, ne renk?… Şimdi ben üçten geriye doğru saydığımda perde açılacak, çocukluğundan bir sahneyi hatırlamanı istiyorum, … 3, 2, 1 ve perde açıldı,…… ne görüyorsun?…., sahnede kimler var?…., ne hissediyorsun?….’ dedi terapist..
Perde açıldığında sahnede annemi görüyorum, beni banyo yaptırıyor, sobanın önünde, leğenin içinde,… Sahnede babam da var, anneme bakıyor… Annem çok yorgun, bıkkın, yapacak çok işi var…, bütün dünyanın yükünü omuzlarında taşıyor gibi, yüzü ekşi, yorgun ve mutsuz görünüyor…
Sırt ağrılarımın sebebini araştırırken bu anı çıktı karşıma… Özellikle kız çocukları annelerinin duygularını bir sünger gibi emerlermiş… Artık ne zaman sırtım ağrısa ‘bu benim değil annemin duygusu’ diyorum… Bunu söylemek yetti mi ağrılarımın geçmesine? Hayır, bir farkındalık kazandırdı bu konu hakkında ama bana yetmedi!
Ne zaman sırt ağrıları hissediyordum peki?… Özellikle mutfakta belirli bir sürenin üzerinde ayakta durduğumda, az hareket ettiğimde, aynı pozisyonda çok oturduğumda, sevmediğim ya da istemediğim bir şeyi yaptığımda veya stres altında olup bir şeyleri yetiştirmeye çalıştığımda…. Belki de daha temel ve bilinen sebepler stres ve bedenin her yerinin düzenli ve yeterince hareket etmemesinden kaynaklanmaktaydı.
Şu son bir buçuk ayda harika gelişmeler oldu!… Bedenimi daha rahat, özgür ve akışkan hissediyorum. Sebebi yoga… Aslında uzun süredir yoga yapıyorum hatta 3 sene evvel yoga eğitmenlik eğitimi de almıştım, ama günlük pratik çok önemliydi, ve yoga yaparken hangi hislerle yaptığın… Bunun önemini şimdi Zeynep Aksoy’ dan aldığım yoga eğitmenlik eğitimi ile daha iyi idrak etmeye başladım, hayatımda aldığım en iyi eğitim diyebilirim! Bildiğim bazı ezberler bozuldu, yoga yapma şeklim değişti, öyle hızlı hızlı pilates gibi değil daha akışta, daha bedenime ve duyumlara odaklı, daha streç, daha özgür, daha dans eder gibi bir yoga,… beden farkındalığını çok artırıyor.
Geçen modülde Zeynep Aksoy fasyadan bahsetti, fasya bütün bedenimizde tepeden tırnağa bütün derimiz, bütün iç organlarımızın, kaslarımızın yüzeyini örten, birbirine bağlayan örümcek ağı gibi bir bağ doku. İçinden damarlar ve sinirler geçiyor, tıp dünyası da son yıllarda bu fasya konusuna önem vermeye başlamış, hatta kongreler düzenlenmeye başlamış. İşte bir bölge hareketsiz kaldığında, o bölgedeki fasya akışkanlığını kaybediyor, tutkallaşıp, dokulara yapışık hale geliyor, bu da ağrılara sebep oluyor… Bu bilgileri bilerek yoga yapmanın faydası, şifası bir başka… Şu an düzenli olarak günde 1 saat yoga yapıyorum, içinde nefes ve meditasyon da var, bana o kadar iyi geldi ki, binlerce kez şükürler olsun! Sırt ağrılarım azaldı, demek ki fasya dokularım akışkanlık kazanmaya başlamıştı bile… bu konuda paylaşacaklarım daha çok….
Çocukluğunuza gidip annenizi görmeniz, o zamanlardan bir sahne anımsayıp bugününüze gelmeniz başlı başına bir yazı olacak kadar akıcı bir dille ifade edilmiş, ilgi çekici bir giriş olmuş. Ancak dediğim gibi o bölüm başlı başına bir yazı olacak kadar samimi geldi. İlk bölümü ayrı, fasyayı ayrı anlatın, derim.
BeğenLiked by 2 people
Yazının tamamı bir sabah aynen bu şekilde bir meditasyon sonrası aktı, olduğu gibi aktardım, yorum için teşekkürler
BeğenLiked by 3 people