EGO KAZANCI

Genç kadın ne kadar kırılgan hissetse de içini dökmeye karar vermişti ve güç grubuna bir ses kaydı gönderdi:

N: “Kızlar biliyorsunuz, duygularıma izin verme konusunda sıkışma yaşıyordum. Beni ne kadar kırılgan hissettirse de duygularıma izin vermeyi ve ifade etmeyi seçtim ama ondan önce ben bedenimi rahat bırakmak istiyorum. Onu saklayıp, gizlemek istemiyorum. Güzel olduğum için bedenimi saklamam gerektiğine dair bir inanç kodum var, sanki bir kusurmuş gibi… Kendimi çirkinleştirmeyi uzun zamandır bıraktım ama saklama tutumum hala devam ediyor. Ben bedenimi onurlandırmayı seçiyorum artık… Onun ihtiyaçlarına cevap vermeye, güzelliğini görünür bırakmaya niyet ediyorum…. Yazın ortasında hırkayla gezdiğimi biliyorum, uzun bir zaman önce dolmuşta tacize uğradığım için… Epey bir süre tişört giyemedim, çok sonra tişört giymeye başladım ama hep siyah ve uzun… Göze batmayacak şeyler giyerek kendimi kapatmaya çalışıyorum. Bu durumla ilgili ilişkimin de beni etkilediğini itiraf etmem gerekiyor! İlk önce o üzülmesin ve ilişki zarar görmesin diye sustum ama susarken için için bağırdığımı duymamışım bunu farkettim! İş yerinde, bir temizlik görevlisinin de bakışları beni çok rahatsız ediyor ve bana bakarken erkek arkadaşım da görmüş! O da çok rahatsız oldu bu durumdan ve benim kısa tişörtler giymemi istemedi. Zaten benim de geçmişteki korkularım tetiklendi, yine uzun şeyler giymeye başladım. Bunları anlatırken içimin çok kırıldığını farkediyorum… Sırf o rahat etsin diye ben kendimi çok rahatsız bir konuma sokmuşum! Artık yeter!.. Onunla bu konuyu konuşmaya karar verdim! Artık hiç kimsenin benim özgürlük alanımı ihlal etmesini istemiyorum! Etrafımdaki insanları umursamadan sevdiğim istediğim şekilde giyinmek istiyorum, tenimi gösterebilmek istiyorum, bu bir kusur değil! Ve bu tarz şeyler düşünerek de bu titreşimi yaymak istemiyorum artık!..”

Ve çok geçmeden gruptaki koçluk eğitimi almakta olan arkadaşından harika bir yanıt geldi:

I: “Kızlar sizle bir konuyu paylaşmak istiyorum. Küçükken bir olay yaşadığımızda bir karar alıyoruz, bu bizim inanç sistemimiz oluyor ve bunun üzerine yaratımlar yapıyoruz. Bu inanç kodunu bulmak bazen yetmiyor, çünkü aldığımız bu kararla ilgili ciddi bir kazanç yaşıyoruz. Buna da ego kazancı deniyor, dolayısıyla biz bu kazancı bırakmadığınız sürece o inanç sistemini de bırakamıyoruz çünkü karşı taraf değil bundan biz kazanç elde ediyoruz! İnsan kazanç elde ettiği şeyi bırakamaz! Beni çok ilerleten birşey oldu “Benim kazancım burda ne?” diye sormak!.. Neda senin konuşmalarında hep bunu farkediyorum, kazancını yakalıyorsun ama ikinci adımı atmıyorsun! Mesela bu konu… Bora’ nın sana birşey giydirmemesi!.. Böyle birşey söz konusu dahi olamaz! O böyle birşeye karar veremez! Böyle birşeyi sana dayatamaz! Yapamaz!… Burda senin bir kazancın var? Ne?

‘Sen güçsüz bir kadınsın, kırılgansın, her an tacize uğrayabilirsin, insanlar seni rahatsız edebilir! Seni ancak güçlü, kuvvetli bir erkek koruyabilir, bu da beyaz atlı prensin Bora!’ Senin Bora’yla ilgili yapabileceğin hiçbirşey yok! Bu kazançtan vazgeçecek misin buna karar ver! ‘Ben güçlü bir kadınım, kimse bana zarar veremez!’ seçimini yap! O içindeki kırılgan tatlı Neda’ya bunu anlatacaksın: ‘Tatlım senin yanında ben varım, kimsenin sana zarar vermesine izin vermeyeceğim, bunun için ne gerekirse onu yapacağım. Gerekirse adam tutup, o adamı dövdüreceğim. Korkma ben senin yanındayım.’ Onun güvende hissetmesini sağlayacaksın! Öyle yalan yanlış değil de!… Mesela bu adam seni rahatsız ediyor! Ne yapabilirsin?… Kime şikayet edebilirsin ya da bu adamı köşeye çekip ona bunun farkında olduğunu söyleyebilirsin, ya da birilerine söylettirebilirsin! Bu adamın seni korkutmasına izin vermeyeceksin!.. Bora’nın arkasına saklanmayacaksın!.. İçindeki çocuğa, onun hep yanında olduğunu anlatacaksın ve ona sahip çıkacaksın!… Bu adam durduk yerde çıkmadı karşına, Bora da… Görmeni istiyor senin çocuğun ve buna da hakkı var! Olayın Bora’yla hiçbir alakası yok ve ayrıca Bora da senin hiçbir şeyine karışamaz ‘..iktirsin gitsin!’ 😀Sinirlendim şimdi ya! Bu kazançtan vazgeçmeni diliyorum, bunu görmeni çok ama çok istiyorum, sana bu konuda her zaman destek olmaya hazırım canım…”

Işıl’ dan gelen bu içten, dobra ses kaydıyla Neda sarsılmıştı! İlk defa güçsüzlüğünü kendine itiraf etti ve yeni varoluş seçimini yaptı…