
Sabahları uyanır uyanmaz zihnimin tozunu alıyorum, temizlik iyi geliyor!… Nasıl mı? Sabah sayfaları yazıyorum. Yaklaşık üç yıldır bu çalışmayı yapıyorum…
Aslında çocukluğumdan beri günlük tutuyorum. Herhangi yaşadığım bir olay veya durum beni etkilediğinde, duygularımı daha çok yazarak ifade ediyorum. Üç yıl evvel okuduğum Sanatçının Yolu adlı kitapta da sabah sayfaları yazma çalışması öneriliyordu. Yargılamadan, sansürsüzce, pozitif negatif farketmez, kendine dürüst bir şekilde kaleminden ne akıyorsa en az bir üç sayfa yazıyorsun… Bu çalışma hem yaratıcılığı artırıyor, hem de zihnini boşaltıp yeniye yer açıyor…
Bir de ben bu çalışmayı sol el ile yapıyorum… Yıllar evvel katıldığım bir kişisel gelişim eğitiminde sol el ile yazmamız önerilmişti, bilinçaltı açığa çıksın diye… Sol el sağ beyni aktive ediyor, sağ beyin de sanatın, yaratıcılığın, sezginin olduğu taraf… Aynı zamanda sol el ile yazmak sağ ve sol beyin yarım küreleri arasında daha fazla bağlantı kurulmasını sağlıyor…
Günün ilk işi yazmak olunca bazen gördüğüm rüyaları da yazıyorum, müthiş bir rahatlama sağlıyor, bir çeşit terapi aslında, yazarak terapi… içinde ne varsa dışarı aktarmış oluyorsun, farkındalık sağlıyor… Sabah uyandığımızda beyin dalgalarımız alfa seviyesinde, yani en rahat hissettiğimiz anlar… Genelde doğayla eşzamanlı uyandığım için bu çalışmayı kolaylıkla yapabiliyorum… En güzel tarafı da çok güzel fikirler, vizyonlar gelebiliyor, ilham kanalına bağlandığımı hissediyorum… Çoğu blog yazımı da sabahları yazıyorum, o an akabiliyor sözcükler kendiliğinden, şahane bir duygu bu!… Şimdi gelsin diğer sabah rituellerim! 🧚♀️😊
Birisi “Sabah Sayfaları 💫” üzerinde düşündü